2 Nisan 2010 Cuma

okunası "blog"

Uykumdan uyandırıldım.Uykumdan uyandım.
Yazılarıma kulp takılmış.Kulplarını kırmaya geldim.
Fena olmazdı her an hissettiklerime göre yaşamak.Yapamadım..Yapamaz ki zaten hiçbir insan..
Ya gülümsemelerinde saklar, ya gözyaşlarında..
Bir insan ne kadar bağlanır ki birine?
Ya da nasıl salabilir ki özgürlüğe sımsıkı ellerinin arasnda tutarken?
Cesaret gerektirir elbet..Ellerini bıraktığı anda nereye gideceğini bilen ben gibi emin olamaz kendinden..
Ama ben gibi uçamaz işte..İster ama uçamaz.Tıpkı ben gibi sevemeyip ben gibi nefret edemediği gibi..
Bu ara sorularla yaşıyorum.Soruyorum..Öyle cevaplar buluyorum ki oturup bir güzel gülüyorum.
Geçenlerde bir arkadasım bana geniş yürekli olduğumu söyledi..Düşünememiştim ne demek istediğini..Herkes olsun hiçkimse eksilmesin istiyosun o tuvalden.Herkes başka bir renk.Ben pek renk sevmem ki ben lacivertimdir,bilemedin beyazımdır en fazla.O yüzden görmeye ihtiyacın var dedi renkleri.Pembeyi görüp gülümsemeye,sarıyı görüp heyecanlanmaya,yeşili görüp rahatlamaya ihtiyacın olduğunu bildin hep.Birde tonları girdi daha sonra aralarına..Bunlardan hiçbirini de alıp giyecek cesareti bulamadın.İçindeki heyecan da o yüzden hiç solmadı sarının bilmemkaçıncı tonu gibi..Haklısın dedim o an lafı bitsin diye.Ama aa harbiden lan dedim.
Kırmızıyla sarıyı karıştırıp turuncuyu bulamadığımda sinirlendiğim kadar haklı.
İlkleri sevdiğim kadar sonları da sevsem ya.Yok olmuyor sevemiyorum.Şu lanet yazının bile sonu gelmesin diye yazdıkça yazıyorum.Benim sürmesini istediğim bir konuşmayı sonlandırmayın kardesim ya!
Bırakın o kendisi koyuyor zaten noktayı.O dur bu yol kapandı geri dön diyor zaten sana.Gittim ben, beni kovana kadar yollar.
Sanırım kabullenemeyen son geldi.Ama düşüncesi bile arkamdan birinin itmesine bağlıymış gibi.Buna alışmam da uçurumdan yere düşme hızım kadar slow-motion sürecekmiş gibi.Yerden spatulayla kazıdıktan sonra beni,3 boyutlu yaşama geri döndürebilecek misin?
idon'thinkso.
Daha fazla zorlama.Bırak akışında izle.Daha keyifli..